Türklerin anayurdu kayıp MU kıtasımı
ATATÜRK'ÜN ALDIĞI ŞİFRE TÜRKLER'İN ANAYURDU ORTA ASYA DEĞİL, DİYOR Ergenekon mu, MU mu? Atatürk hep Türkler'in tarih ve coğrafyasının Orta Asya'yla sınırlı olmadığına inandı. Kimi konuşmalarında Türk tarihini Nuh Peygamber'e kadar taşıdı. Ve 1930'larda, diplomat Tahsin Mayatepek'in Türk Tarih Tezi'ne ilişkin sunduğu ilginç dayanağa heyecanla sarıldı: "Kayıp Mu Kıtası" efsanesi gerçekti ve Türkler 70 bin yıl önce, Pasifik'te batan bu kıtadan dünyaya yayılmıştı."
Sadece Orta Asya kavimlerinin değil Mayalar'ın, Aztekler'in, Kuzey Amerikalı Kızılderililer'in atası da Türkler'di.
"Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Nuh Aleyhisselamın oğlu Yasef'in oğlu olan kişidir." Atatürk 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 130. toplantısının birinci oturumunda yaptığı konuşmada Türkler'in kökeni hakkında böyle diyordu. Tesadüfi bir konuşma değildi ve onun Türkler'in kökenine ilgisinin devamı da gelecekti...
Mu Kıtası neredeydi?
Mayatepek'in Churchward'dan aktardığına göre "kayıp kıta Mu" Pasifik Okyanusu'nda, Asya ve Amerika kıtaları arasındaydı ve Avustralya'nın iki katı büyüklüğündeydi. Günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce şiddetli yer sarsıntıları sonunda battığı öne sürülen Mu, eski çağlardan günümüze ulaşan tabletlere göre ilk insanın da anavatanıydı.
Tahsin Mayatepek kimdir?
1882'de Edirne'de doğan Tahsin Mayatepek'in babası Afyonlu Kara Ömer Vehbi Paşa, annesi Boşnak Gülsün Hanım'dı. Aile o zamanlar Sarhoşoğulları olarak anılıyordu (bugün Mayatepek). Tahsin Mayatepek babaları gibi asker olan iki kardeşinin, aksine tarihçi ve diplomattı. Enver Paşa'nın Sultan Vahdettin'in kızı Naciye Sultan ile olan evliliğinden olan kızı Türkan Sultan ile evlenmişti.
Türk İnkılabının mihrabı Güneş'tir
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'nun ikinci Dil Kurultayı'nda yaptığı konuşmadan:. "Arkadaşlar; asırlık işleri yıllara sığdıran Türk İnkılabı kendi mihrabının bizzat Güneş olduğunu bulmuştur. Tarih yolculuğunda Güneş'in ilham izlerine en çok biz Türkler tesadüf ediyoruz. Türk ırkı kültürünü öyle bir yerde buldu ki orada Güneş ona en verimli oldu. İlk yurttan ayrılmaya mecbur olan Türkler başlıca göç yolları için yine Güneş'in kılavuzluğundan istifade etti. Doğu ve batı ellerine yayıldılar; o geniş ülkelerde yüksek varlıklarının ebedi vesikalarını bıraktılar. Öz yurdumuz Anadolu'nun ilk kültürünü kuran cetlerimiz Güneş'i sembolize etti.
İlk Türk, Nuh Peygamber'in torunudur
Atatürk daha cumhuriyet kurulmadan 1922'de TBMM'nin 130. toplantısının birinci oturumunda şunları söylemişti: "Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında tarih alanında da bir derinliği vardır. Efendiler bu derinliği isterseniz ölçelim: Birinci ölçek tarih öncesi devirlere ilişkin ölçektir. Bu ölçeğe göre Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Nuh Aleyhisselamın oğlu Yasef'in oğlu olan kişidir.
Atatürk'ün Türklük şiiri
Çeşitli kaynaklarda Atatürk'ün 1905'te Sinop'ta yazdığı belirtilen Beşike Hadisesi başlıklı şiir, onun bilincinde henüz 24 yaşındayken yer etmiş Türklük duygularını gözler önüne seriyor:
"Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alpleri'nde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?"
Atatürk dedeme çok inanıyorduTürklerin anayurdu kayıp MU kıtasımı
Tahsin Mayatepek'in torunu Osman Mayatepek dededesi ve babası Hüveyda Bey gibi diplomat. Peru Fahri Başkonsolosu. Ama özellikleri bununla sınırlı değil; Osmanlı İmparatorluğu'yla Türkiye Cumhuriyeti arasında köprü gibi duruyor. Vahdettin'in birinci kuşak torunu olan Osman Mayatepek'in büyükannesi Enver Paşa'nın kızı, dedesi ise Atatürk'ün en güvendiği dostlarından. Tarihin bir ironisi; Osman Mayatepek, Çırağan Sarayı'nın bahçesinde bize dedesini ve tıpkı Mu Kıtası gibi gizemli bir şekilde kaybolan raporlar hakkında bildiklerini anlattı.